Ege Bölgesi’nin en gözde şehirlerinden olan Aydın İline bağlı denizi koyları ve sahilleri ile en güzel ilçelerinden biri olan Didim, Altınkum, Akbük, Yeşilkent ve Mavi şehir en iyi şekilde tanıtmak için elimizden geleni yapacağım. Son zamanlarda hızlı bir şekilde gelişim gösteren ve dünyanın sayılı turizm beldelerinden olan Didim daha fazla dikkat çekmeye başladı.
Sahip olduğu harika plajları, berrak suyu ve düz alanları ile turizm konusunda en iyi yerlerden biri haline geldi.Marinası ile 600 yat kapasiteli olan yat limanı ile turizm oranını daha da artırması İle didimi cazip hale getirmektedir.
İnanılmaz bir güzelliğe sahip olan Altınkum’da apollan tapınağı ve bunun haricinde zeytinlikleri ile tarihi bir koku da saçıyor etrafa. 1991 senesinde bir ilçe olan Didim yüzölçümü açısından ise 300 km2 gibi bir alana sahiptir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında ismi Ronda Yoran ismi ile bilinmekte idi.(Yenihisar )olarak değişimi ile devam etmiştir.
Didim'in Doğal Yapısı ;
Aydın sınırları içinde yer alan Didim.Kuşadası'ndan 70 Bodrum'dan 110 km. uzaklıkta önemli bir turizm merkezi. Güllük Körfezi'ni çevreleyen iki yarım adadan biri diğeri Bodrum yarımadası üzerinde yer alan Didim, 53 kilometrelik sahil şeridinin üzerinde hemen hepsi kumsal olan onlarca koya sahip. Bu koylar içinde kuşkusuz en önemlisi, oteller bölgesinin hemen önünde uzanan, Ege'nin dünyaca ünlü plajlarından biri olan Altınkum dur.
Tarihiyle göz kamaştırıyor didim heykellerle dolu kutsal yolla Milet'e bağlıydı. Günümüzde Aydının ilçesi olan Didim, Ege Denizinin bir yarımadası şeklindedir. Kuşadası ve Bodrum'dan da ulaşım sağlanabilen Didim çok değerli tarihi eserleri, ören yerleri ve sahil şeridindeki tesisleriyle dünya çapında turistik bir merkezdir. Didim; havada ki nem oranının çok az olması ve coğrafi yapısı gereği Astım hastalığına iyi gelen dünyadaki iki bölgeden biridir. 57 km sahil şeridine sahip olan Didim oldukça sıcak bir iklim kuşağında almasına karşın, düşük nem oranı yazın bunaltıcı sıcaklardan şikayet edenler için iyi bir seçenek oluşturuyor. Yöredeki 200'e yakın turistik tesis her zevke ve keseye hitap edebilecek çeşitlilikte. Ev pansiyonlarından otellere, kamp orman kampı olanar yerlerinden tatil köylerine uzanan geniş bir yelpaze içinde pek çok konaklama seçeneği var.
Zamanınızı tertemiz kıyı şeridinde denize girerek didimi yaşayacağınızdan şüphem yok,Didimin maviliklerinde tekne gezisine çıkarak,Su sporları yaparak ya da yöredeki(didim yenihisar ) tarihi ve turistik yerlere düzenlenen günlük turlara katılarak değerlendirebilirsiniz. Tarihi yerlerin başında Apollon Tapınağı geliyor. Apollon Tapınağı antik kent dünyanın en büyük üçüncü tapınağı olmasının yanında, dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı'nın mimari ikizidir.
Didim konumun'dan dolayı büyük bir avantaja sahiptir. bir yüzü Kuşadası ,Efese Selcuka ve İzmir ve çeşme diyer yüzü ise bodruma ferhiye'ye ve marmaris antalyaya bakmaktadır. Ege'nin, dolayısıyla antik dünyanın pek çok yerleşim yeri, günlük turlarla gidilip gezilebilecek uzaklıkta. Örneğin antik çağın filozoflar kenti Milet, Didim'e sadece 20 km. mesafede. Bu çağın yedi bilgesinden biri olan Tales, dünyanın ilk haritasını yapan Anaksimandros, filozof ve tarihçi Hekaitos, şehir plancısı ve mimar Hippodamos Milet'te yaşamış.
Kurulduğunda deniz kenarında olan kent, Büyük Menderes nehrinin taşıdığı alüvyonlar yüzünden bugün ovanın ortasında kalıyor. Menderes Nehri'nin bir başka "eseri" de Didim'e 30 km uzaklıktaki Bafa Gölü. Bafa, eskiden Ege Denizi'nin bir koyu iken, ırmağın taşıdığı alüvyonlarla denizle ilişkisi kesilerek göle dönüşmüş. Didim'den 15 km. uzaklıkta ise mavi ile yeşilin kucaklaştığı şirin tatil beldesi Akbük bulunuyor.
Bizans döneminde psikoposluk merkezi olan antik kent Priene, ilginç taş evleriyle eski Rum köyü Doğanbey, doğa cenneti Karina, bir başka doğa cenneti Kazıklıkoyu, Dilek Yarımadası Milli Parkı_ Didim'in güzellikleri saymakla bitmez.
Didim'in Bitki Örtüsü ;
Akdeniz iklimi hüküm sürer. Yazları sıcak ve kurak, kışları yağışlı ve ılık geçer. Senelik sıcaklık ortalaması 17-18°C'dir. Kuzey rüzgarları sebebiyle Akdeniz bölgesine göre daha serindir. Senelik yağış miktarı 580-1000 mm arasındadır.
Didim İklim Özellikleri ;
Yüzölçümünün % 40'a yakını orman ve makilerle kaplıdır. Ormanlarda her çeşit ağaç bulunur. Meşe, çınar, kızılçam, karaçam, fıstıkçamı, ıhlamur, kuruyemiş, delice, dişbudak, defne ve kestane oldukça fazladır. Ovalarında ise her çeşit meyve, sebze ve tarım ürünleri yetişir. 806 bin 715 hektar mer'a ve çayır, 250 bin hektar orman, 6722 hektar göl ve bataklık ile, 109 bin 600 hektar tarıma müsait olmayan toprak mevcuttur.Zeytincilik ve pamuk üretimi yerli halkın geçim kaynadır.
"Didim" Adi Nereden Geliyor ?
Günümüzden yaklaşık 2500 yıl önce Apollon Tapınağının bugünkü yerinde kutsal sayılan defne ağaçlarından bir koruluk su kaynağı ve bir kuyu vardı. Tanrı Zeus karanlık gece ( leto ' yu ) burada görmüş ve iki tanrı birbirinden hoşlanarak bu korulukta sevişmişler Leto ikiz çocukları Apollon ve Artemis'e hamile kalmıştır. Bu ikiz tanrıdan dolayı bu bölgeye ikiz anlamına gelen " Didymos " sözcüğünden türeyen Didyma - Didim adı verildiği kabul edilir
Didim'in Tarihi ve Arkeolojisi ;
Didim, Aydın'ın turistik bir ilçesidir. Doğuda Muğla il sınırı ve Güllük Körfezi ve Akbük Koyu, batıda ve güneyde Ege Denizi, kuzeyde Bafa Gölü ve Menderes Nehri ile sınırlanmış bir yarımada şeklindedir. Yüzölçümü 402 km'dir. 2021 Yılı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre 45972 kişi yaşayan ilçede 3 bağlı belediye ve 5 köy bulunmaktadır.
Didim ilçesinin ilk yerleşim izleri Neolitik Devre (M.Ö. 8000) uzanır. M.Ö. 16. yüzyılda Miken, Giritliler ve daha sonra da Aka kolonilerinin varlığı görülür. Persler, Romalılar ve Bizanslılardan sonra 1071 Malazgirt Savaşı'ndan sonra Anadolu'nun kapılarının Türklere açılmasından sonra ilk olarak Karia olarak anılan bu bölge Türklerin eline geçmiştir. 1. Haçlı Seferlerinin ardından yeniden Bizans'ın eline geçti.1261 yılından sonra Karia'da Menteşe Beyliği'nin kurulmasıyla Didim ve çevresi bu beyliğin içine alınmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında varlığını "yeronda - yoran" ismi ile sürdürmüstür. 1955 depreminden sonra önceleri halk arasinda "HiSAR" olarak da adlandırılan YORAN devlet tarafından yaptırılan afet evlerine taşındıktan sonra "YENiHiSAR" adını almıştır. Sonrasında isim benzerliğine meyil vermemek için dünya üzerinde sadece bir yerde blunan ve kök olarak "DIDYMAION"'dan gelen "DIDIM" olarak yenilemiştir.
9 Mayıs 1990 tarihine kadar Didim ve çevresi Söke ilçesinin bir parçası iken bu tarihte yayınlanan bir kanunla Yenihisar kasabası merkez olmak üzere Akbük, Ak-Yeniköy beldeleri ile Balat, Batıköy, Denizköy ve Yalıköy köyleri ve Milas ilçesinden alınan Akköy ile ilçe olmuştur. 1999 yılında Yenihisar ilçesinin ismi Didim olarak değiştirilmiştir.
İlçe ekonomisi tarıma ve turizme dayalıdır. Tarla ürünlerinden buğday ve pamuk birinci sırayı almaktadır. Hayvancılık tüketim ihtiyacını karşılayacak kadar olup, özellikle küçükbaş hayvan yetiştiriciliği önde gelmektedir. Yaz aylarında önemli sayıda turistin ziyaret ettiği ilçede, ekonomi olumlu yönde etkilenmektedir.
Didim Altınkum'da Gezilecek Yerler ve Antik kentler ;
Didyma Antik Kenti ;
Didim ilçesine adını da veren bu antik kentin, Yunanca’daki anlam karşılığı “ikiz kardeş”. Efes’te kendisine adanmış bir tapınak bulunan Artemis’in ikiz kardeşi, Zeus’un oğlu Apollon burada bulunuyor.Tarihi Milattan Önce 8000 yılına kadar uzanan dünyaca ünlü bu antik kent, dönemin en ünlü kehanet merkezi olma özelliğine sahip. Limandan denize açılmak üzere olan asker ve tüccarların burada fal baktırdığı ve tanrılara adak adadığı biliniyor.
Didim’in en önemli sembollerinden biri olan Medusa da yine Didyma ören yerine girer girmez misafirleri karşılamaya devam ediyor. Mitolojiye göre kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahip, yılan saçlı bu güçlü figürü ziyaret etmek isterseniz, Yenihisar yerleşkesindeki bu antik kente merkezden araçla ulaşmanız yalnızca 5 dakika sürecektir.
Apollon Tapınağı;
Didyma Antik Kenti denildiğinde ilk akla gelen kesinlikle Apollon Tapınağı. Milattan Önce 8. yüzyılda inşa edildiği bilinen bu tapınak, ilçede en çok ziyaret edilen yerlerin de başında geliyor.2000 yaşın üzerindeki tarihi miras; hem boyutları, hem benzersiz yerleşim planı hem de günümüze kadar bu derece iyi korunmuş olmasıyla ziyaretçilerde büyük bir hayranlık uyandırıyor.Tapınak içerisindeki 70 ton ağırlığındaki tek parça mermer blok, dünyanın en büyük mimarı elemanlarından biri.Antik yunan ve Roma dönemine ait bu benzersiz kehanet merkezine adını veren ise Zeus’un oğlu Apollon.
Tapınak, Artemis ve Heraion tapınaklarından sonra antik dünyanın en büyük üçüncü tapınağı olma özelliğine de sahip.
Milet Antik Kenti;
Arkeolojik araştırmalara göre tarihçesi Cilalı Taş Devri’ne kadar giden Miletos, zamanın en önemli liman kentlerinden ve ticaret merkezlerinden biriyken, Büyük Menderes Ovası’nı oluşturan alüvyonlar nedeniyle şu anda denizden 10 kilometre kadar içeride yer alıyor.
Antik dönemin yedi bilgesinden biri olan Thales ve daha bir çok filozof da Milet asıllı oldukları için, buraya aynı zamanda “filozoflar kenti” de deniliyor.
Tiyatrosu, müzesi, külliyesi, kabartmaları ve yapılarıyla mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir değer olan Milet’i müzekartla ücretsiz gezebilir.
Milet Tiyatrosu ;
Milattan Önce 4. yüzyıla ait Helenistik bir kültür mirası olan bu tiyatro, 19 binden fazla kişiyi aynı anda ağırlayabilme özelliğine sahip bir tarihi eser.
Antik kent sınırlarındaki akustik özelliğe sahip Milet Tiyatrosu’nu Yunan-Roma mimari tipinin en güzel örneklerinden biri olarak işaret etmek mümkün.
Sahnenin ayakta kalan parçalarının yanı sıra, katlar arasındaki galeriler ve yürüyüş yolları da hala belirgin şekilde gözlemlenebiliyor.
8.30’ta ziyarete açılan 150 metre uzunluğundaki bu antik tiyatro, yazları saat 19.00’a; kışları ise 17.00’ye kadar açık.
Faustina Hamamı ;
Milet Tiyatrosu’ndan 150 metre kadar ilerlediğinizde sizi karşılayacak olan bu hamam Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un isteği üzerine eşi Faustina’nın adıyla inşa edilmiş.İlçedeki turların mutlaka rotasına dahil ettiği bu hamamın çeşmeleri, yıkanma havuzları ve heykelleri hala bütün görkemleriyle varlıklarını sürdürüyor.
Milet Müzesi ;
Milet Antik Kenti ile aynı bileti kullanarak gezmenin mümkün olduğu bu müze, sikkelerden süs eşyalarına, pişmiş toprak eşyalardan keramik eserlere, takılardan kitabelere ve heykellere kadar pek çok değerli esere ev sahipliği yapıyor.2011 yılından bu yana yenilenen yüzüyle hizmet veren müze, çevredeki tüm antik kentlerden buluntular içeriyor. Müze, Pazar günleri kapalı. Müzekart’ınız yoksa giriş ücreti 12 TL.
Milet İlyas Bey Külliyesi ;
Milet Antik Kenti sınırları içerisinde yer alan bu külliye, Menteşeoğullarından İlyas Bey tarafından 1404 yılında inşa ettirilmiş.Üstelik yapımında Milet kentine ait mermer blokların kullanıldığı biliniyor. Anadolu Türk mimarisinin önde gelen eserlerinden biri olan bu ibadet yeri, cami hamam, medrese ve imaretten oluşuyor ve ziyaretçilerini bekliyor.
Priene Antik Kenti ;
Priene Antik Kenti, resmi olarak Aydın’ın Söke ilçesi sınırlarında kalsa da Didyma ile başlayan ve Milet ile devam eden kutsal yolun doğal bir devamını oluşturuyor. Milet ’ten sonra, yalnızca 10 dakika içerisinde ulaşılabilen bu antik kent planlı şehir sisteminin tarihteki öncülerinden de biri.
Yüksek bir kayalığın eteğine yerleşen Priene Antik Kenti’ni müzekartı olmayanlar 10 TL karşılığında ziyaret edebilir.
Priene’de özellikle beş sütunlu Athena Tapınağı’nı mutlaka görmek gerekiyor. Athena Tapınağı’nın mimarı, aynı zamanda antik dünyanın yedi harikasından biri olarak bilinen Halikarnas Mozolesi’ne de imza atan ünlü sanatçı Pytheos.
Didimin Plajları ve Koyları ;
Didim’in en iyi plajlarını keşfe çıkmak için Didim’in En İyi Plajları yazımıza göz atabilirsiniz. Keşfedebileceğiniz birkaç plaj önerisi ile devam ediyoruz
Altınkum Plajı ;
Didim denildiğinde akla gelen ilk plaj hiç şüphesiz Altınkum plajı. Adını kumsalındaki altın sarısı kumlarından alan bu plaj, oteller bölgesinde yer aldığı için oldukça popüler ve çoğu zaman da kalabalık.Oldukça sığ ve berrak bir denize sahip olan Altınkum, merkeze yalnızca 2 kilometre ötede yer alan mavi bayraklı bir halk plajı. Dolayısıyla da giriş için herhangi bir ücret ödemenize gerek yok. Şezlong ve şemsiye kullanmak isterseniz 20 TL’den başlayan ücretler söz konusu.Özellikle hafta sonunu Altınkum’da geçirmeyi düşünenler yer bulabilmek için sabahın erken saatlerinde harekete geçmeli. Altınkum’da yer bulamayanlar için aynı sahilin devamında 1. Plaj, 2. Plaj ve 3. Plaj diye adlandırılan üç küçük koy daha var.
Akbük Plajı;
Didim’e 20 kilometre mesafede yer alan Akbük ise çok daha sakin bir yazlık bölgesi. Akbük’ün de hem plajı hem de denizinin içi bembeyaz kumlardan oluşuyor.Daha çok emeklilerin sakin bir yaz geçirmek için tercih ettiği ve nüfusun bir bölümünün yaz-kış kalıcı olarak da yerleştiği bir kesim olan Akbük’ü kafa dinlemek isteyenler rahatça tercih edebilir. İngilizlerin de Akbük’te ciddi gayrimenkul yatırımı yaptıkları biliniyor. Akbük plajı için giriş ücreti de ödenmiyor.
Manastır Koyu ve Plajı;
Özel aracı olanların tercih edebileceği bu plajın manzarası Yunan adalarını göz kırpıyor. Didim Marina’ya doğru giden yoldan devam edip toprak yolu takip etmeniz gerekeceği için yol şartları çok iyi değil; ancak vardığınızda oldukça sakin ve temiz bir deniz sizi bekliyor olacak. Adını sınırlarında bulunan manastır ve şapelden alan Manastır Koyu’na ulaşmak için bisiklet kullanmak da iyi bir fikir. Şezlong ve şemsiye kiralamak isterseniz ücreti 20 TL.
Akvaryum Koyu ve Plajı ;
Didim’in genellikle oldukça sığ seyreden denizinin aksine Akvaryum Koyu’nda deniz biraz daha derinleşiyor. Tekne turlarının da uğrak yeri olan bu koya akvaryum denilmesinin nedeni de suyun oldukça berrak olması ve turkuaz bir renk alması. Akvaryum koyunu ziyaret etmenin en keyifli yolu 55 TL’den başlayan tekne turlarından birine katılmak; ama isterseniz karadan özel araçla da devam edebilirsiniz.
Dalyanaki Koyu ve Plajı ;
Tekne turlarının bir diğer durağı ise Dalyanaki. Araçla gelirken Didim-Akbük yolundan tabelaları takip ederek içe kıvrılmak gerekiyor. Koyda sosyal tesislerin yeterli olduğunu söylemek zor; daha çok Didim’in en bilinen yazlık sitelerine ev sahipliği yapıyor.Burayı tekne turu dışında ziyaret etmek isterseniz yanınızda küçük bir de piknik sepeti bulundurmanız gerekecek. Koyun dalgasız ve sakin suları ise gününüze keyif katmak için fazlasıyla yeterli.
Akkum Sağtur Plajı ;
Hem denize girmek hem de kamp yapmak isteyenler genellikle Akkum’da bulunan Sağtur Plajı’nı tercih ediyor. Buradaki kamp alanında kendi çadırınızı kurabilir, özellikle bahar döneminde sessizliğin sesini dinleyebilirsiniz.Belediye tarafından işletildiği için oldukça temiz ve uygun fiyatlı olan bu plajda, 10 TL gibi düşük ücretlere şezlong kiralamak mümkün.Akkum’un denizi ise adından da anlaşılabileceği gibi bembeyaz kumlardan oluşuyor. Plaj voleybolu gibi etkinliklerle de gününüzü şenlendirmeniz mümkün elbette.
Cennet Koyu ve Plajı;
Hem merkeze yakın olan hem de tekne turları tarafından tercih edilen bu koy; Altınkum kadar olmasa da oldukça kalabalık. Didim Martı Sitesi’nin yanında yer alan koyda 400 kişilik şezlong kapasitesinin yanı sıra, gölgede oturulabilecek alanlar ve küçük bir sosyal tesis de mevcut.
Akköy ;
Milet Antik Kenti’nin kuzeyinde yer alan Akköy, farklı tercihler yapmayı sevenler için alternatif bir rota. Henüz Şirince kadar olmasa da şarap yapımıyla ün salan Akköy doğa fotoğrafları çekmeyi sevenler tarafından da ilk fırsatta ziyaret edilmeli. Osmanlı ve Rum mimarilerine sahip eski taş evleri, çilek tarlalarını ve bağları mutlaka görmelisiniz.Her cinsten kuşların cıvıltılarını burada bir arada bulabilirsiniz ancak özellikle kerkenezlerin Nisan ayı başındaki ziyaretlerini yakalarsanız kuş gözlemciliğine merak salmanız kaçınılmaz.
Akbük Saplı Ada ;
Deniz üzerinde yürüyerek ulaşılabilen bir ada. Kulağa ne kadar hoş geliyor öyle değil mi? Akbük’te yer alan ve SİT alanı olarak korunmakta olan Saplı Ada, yaklaşık 100 metrelik bir mesafeyi dizlerinize kadar gelen bir su yüksekliğinde aşmanıza fırsat veriyor.
Taş ve kayalardan oluşan sap görüntüsü nedeniyle Saplı Ada olarak anılan bu yere ulaştığınızda 50 cm kadar altında kül tabakası bulunan eski bir volkanik oluşumdan çok fazlasını göremeyeceksiniz. Ancak deniz yürüyüşü kesinlikle eşi benzeri olmayan ve denemeniz gereken bir tecrübe.
Bafa Gölü Tabiat Parkı ;
Hem Aydın hem de Muğla sınırlarına dahil olan bu bereketli göl ve çevresi, muhteşem manzarasıyla mutlaka ziyaret edilmeyi hak ediyor.
Didim’e 25 km mesafede 12 bin hektarlık alana yayılan Bafa Gölü Tabiat Parkı, doğa yürüyüşü, foto safari, botanik turu, kuş gözlemciliği ve olta balıkçılığı için oldukça elverişli.5 adaya ev sahipliği yapan ve bir zamanlar Ege Denizi’nin bir parçası olan Bafa Gölü, Heraklia ve Latmos adlı iki küçük antik kenti de bünyesinde bulunduruyor.Bafa Gölü’nde bulunan kefal, levrek ve yılan balığı gibi balık çeşitlerini çevre restoranlarda tatmanız da mümkün.
Tavşanburnu Tabiat Parkı ;
Didim merkeze 6.5 km uzaklıkta bulunan bu kamp alanı, doğa ile iç içe olmasının yanı sıra denize de sıfır mesafede.
Stresten ve şehir gürültüsünden uzak vakit geçirmek isteyenler için Tavşanburnu Tabiat Parkı’na giriş ücreti bulunmamakta fakat çadır kurmak isteyenler ise kendi çadırlarıyla 35 TL’ye 4 kişiden fazla olmayacak şekilde konaklayabilirler.Emniyet endişesi olanlar için; kamp alanının 24 saat güvenlik görevlileri tarafından korunduğunu da belirtmek gerekiyor.
Kuşadası ;
Ege Bölgesi’nin en önemli cazibe merkezlerinden biri olan Kuşadası, Didim’e yalnızca 1 saat uzaklıkta yer alıyor.
Kuşadası Marina’da keyifli bir yemek yemek, Kuşadası Kalesi’ni gezmek ya da çarşıdan alışveriş yapmak için rahatlıkla bir akşamınızı buraya ayırabilirsiniz.
Kuşadası Limanı’ndan günübirlik seferlerle Yunanistan’ın Samos Adası’na geçmek ise tatilinize bambaşka bir boyut katabili
Efes Antik Kenti ;
Didim’deki antik kentleri ziyaret edip de yalnızca 1,5 saat mesafedeki Efes’i görmemek olmaz.
Selçuk ilçesinde yer alan Efes Antik Kenti, Helenistik Dönem’den Osmanlı İmparatorluğu’na kadar tam 9000 yıl boyunca kesintisiz yerleşime ev sahipliği yapmış ve tüm bu aşamalar boyunca önemli bir ticari merkez olma özelliğini sürdürmüş.UNESCO Dünya Mirası eserlerinden de biri olan bu antik kent, her yıl ortalama 1,5 milyon kişi tarafından ziyaret ediliyor.Dünyanın 7 harikasından biri olan Artemis Tapınağı’nın yanı sıra Antik Tiyatro, Kral Yolu, Yamaç Evler ve Celcus Kütüphanesi de Efes’te mutlaka görülmesi gereken tarihi eserler arasında.
Meryem Ana Evi ;
Yine Selçuk ilçesinde bulunan Meryem Ana Evi Efes’e yalnızca 6 km mesafede. Bu iki eşsiz durak mutlaka gezi programlarına birlikte dahil edilmeli.
Yabancıların 25 TL karşılığında giriş yaptığı Meryem Ana Evi’ne, Türkler 10 TL karşılığında girebiliyor.
Hacı olmak isteyen Hristiyanlar Meryem Ana Evi’ni kutsal kabul ederken her dinden ve mezhepten insan da mumlar yakarak ve küçük mendillere dilekler yazarak bu manevi havayı soluyabilme hakkına sahip.Mekan çıkışında ise hediyelik eşya satın alabilir ya da yeşil bahçesinde vakit geçirmek için oyalanabilirsiniz.
Şirince Köyü ;
Didim’den kalkıp Selçuk’a kadar gelmişken Şirince’nin meşhur meyveli şaraplarının da tadına bakmamak olmaz.
Selçuk merkezine 8 km uzaklıktaki meyve ağaçlarıyla çevrili bu şirin köy, son zamanların en popüler turizm cazibe merkezlerinden biri.
Köy kahvelerinde gözleme yemek, eşe dosta hediye olarak meyveli şarap ve el yapımı sabun almak, çarşıdaki seyyar tezgahlardan alışveriş etmek özellikle yerli turistlerin vazgeçemediği başlıca aktiviteler.
Dilek Yarımadası Milli Parkı ;
En az Bafa ve Tavşanburnu kadar keyif alacağınız bir diğer doğal güzellik de, Didim’in 1 km kuzeyinde Kuşadası sınırlarında yer alan Dilek Yarımadası Milli Parkı. Bu keyifli adres, yaban domuzlarından kaplumbağalara kadar pek çok hayvana ev sahipliği yapan doğal bir hayvanat bahçesi niteliğinde.Yayaların 2,5 TL karşılığında giriş yapabildiği milli parkta, otomobillerden ise 10 TL alınıyor. Yeni faaliyete geçen uygulamayla HGS sahibi araçlar bu özelliklerini kullanarak da giriş yapabilir.Dağ bisikleti, kültürel yürüyüşler ve olta balıkçılığı, Dilek Yarımadası’nı ziyaret edenlerin favori aktivitelerinden sadece birkaçı.
Doğanbey Köyü ;
Söke sınırları içerisinde yer alan bu köy, Didim’e yalnızca yarım saat mesafede.
Özellikle keşfetmeyi sevenlerin büyük haz alacağı bu adreste turistik restoranlar ya da oteller yok. Daha çok doğanın huzuru ve sessizliğin sesi için tercih edilmeli.Taş evleri görmek ve çam ağaçlarının kokusunu içinize çekmek isterseniz mutlaka ziyaret edin.
Güllübahçe Köyü ;
Aydın ile söke Sınırında bulunan Aziz Nikolas Kilisesi nedeniyle Doğanbey’e göre daha popüler olan bu köy de aynı rota üzerinde.
Eski adı Gelebeç olan bu Hristiyan köyündeki kilise günümüze kadar oldukça iyi korunmuş durumda.
Kilise ziyaretini, yemyeşil bahçelere sahip iki katlı köy evlerinin fotoğraflarını çekmek için bahane de edebilirsiniz.
Güllük ;
Bu alternatif özellikle Didim’e uzaklardan hava yolu ile ulaşıp, Bodrum-Milas Hava limanını tercih edenler için.
Yalnızca yarım saat gibi bir süre içerisinde uçağa giden yola küçük bir Güllük gezisi de sıkıştırabilirsiniz.
Güllük, sevimli bir sahil kasabasında arayacağınız tüm detaylara sahip bir yerleşim. Balık yemek, denize girmek ya da çarşısında dolaşmak için ziyaret edilebileceği gibi yalnızca sokaklarında turlamak ve fotoğraf çekmek için de cazip bir seçenek olabilir.
Didim’de Yapılacak Aktiviteler ;
Didim’in berrak denizi ve göz alıcı kumsallarıyla yerli ve yabancı pek çok turistin ilgisini çektiği bir gerçek; ancak Didim tatilini otele kapanarak ya da tek bir şezlong üzerinde saatler geçirerek harcamak da bu doğal güzellikleri gezmemek ise haksızlık olur.
Güllübahçe Köyü;
Sınırlarında bulunan Aziz Nikolas Kilisesi nedeniyle Doğanbey’e göre daha popüler olan bu köy de aynı rota üzerinde.
Eski adı Gelebeç olan bu Hristiyan köyündeki kilise günümüze kadar oldukça iyi korunmuş durumda.
Kilise ziyaretini, yemyeşil bahçelere sahip iki katlı köy evlerinin fotoğraflarını çekmek için bahane de edebilirsiniz.
Güllük ;
Bu alternatif özellikle Didim’e uzaklardan hava yolu ile ulaşıp, Bodrum-Milas Havalimanı‘nı tercih edenler için.
Yalnızca yarım saat gibi bir süre içerisinde uçağa giden yola küçük bir Güllük gezisi de sıkıştırabilirsiniz.
Güllük, sevimli bir sahil kasabasında arayacağınız tüm detaylara sahip bir yerleşim. Balık yemek, denize girmek ya da çarşısında dolaşmak için ziyaret edilebileceği gibi yalnızca sokaklarında turlamak ve fotoğraf çekmek için de cazip bir seçenek olabilir.